26 Mart 2011 Cumartesi

Çok Eğlendik.

Eve geldim dün, baktım Ceren, Elis, İrem benden önce gelmiş. Kızlar parti yapmaya karar vermişler. Hadi kalk alışverişe çıkalım, akşama dışarı çıkıcaz dediler. İstemedim ilk önce, yorgunum dedim. Dinletemedim. Birkaç bişey aldım. Tamam yeter dedim. - ben alışverişten nefret ederim, bu kendime "eşcinsel misin lan sen?" diye sormama neden oluyor.-

Elis deli bir yer keşfetmiş, muhteşem müzikler çalıyor. Biraz 45lik havası da var. Çok güzeldi yani.. İçmeyeli de bayağı olmuştu. En son Dünya Rakı Günü'nde  Kumkapı'da içmiştim. Heyyyyyt be, çok olmuş. Yok ya o zaman değildi, Kutay'la ayrıldıktan sonra şarap almıştım. Mantarını açana kadar neremi yırttığımı yazmama gerek yok. Mekan çok güzeldi ama. Fondip yarışı yaptık ya lisede gibiydim.  Eskiyi hatırlattı. Köpek gibi içtikten sonra arabamızı nasıl çarpmadık ona şaşırıyorum. Çarpmadık gibi çoğul bir ifade kullanıyorum çünkü ortaklaşa kullandık. Duruyoruz, kusuyoruz, şöför değişiyor. Bunları anlatmasaydım iyi olucaktı. Ne yapalım, oldu bir kere.

Ve Tanrı Mojito'yu yarattı... E ne yapalım, yaratılanı severim yaratandan ötürü. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder